MUKADDESATÇI ANADOLU GENÇLİĞİNE…
Kolay mı büyük bir davaya gönül vermek? Kolay mı dağlar büyüklüğünde bir mücadeleye göğüs germek ve bunu sevmek? Kolay mı herkes yüz çevirse de Allah ve Rasülü bana yeter demek? Elbette kolay değildir. Zira kolay olsa çilesiz ve aşksız olur. Çile ve aşk yoksa sıradan olur, sıradan adamların işi olur. Fakat kainat çapında büyük davanın destanlık mücadelesini vermiş kahramanları ihtiva eden mukaddes bir davadan bahsediyoruz. Zehirle pişmiş aşı yemeye talip olan çile ehli müslümanlardan bahsediyoruz. Destan yazılabilecek keyfiyette ve beşerin istidadını fevkalade zorlayacak, ezel ve ebede dayanan bir sisteme hizmet etmek kolay olur mu hiç? Elbette kolay değildir.
Genç Adam! Sen bir memursun! Sen, Alah’ın yeryüzündeki halifesisin. Sen, iman ve islamiyet uğrunda, namus ve şerefini müdaafa yolunda vatan toprağını kanlarıyla sulamış,ruhuna ve bayrağına İslamın nişanı olan hilali nakşetmiş bir ecdadın varisisin. Kendini sakın hafife alma! Yekpare bir inanış, bakış ve ölçülendiriş manzumesi ile anlam kazanıp, rotasını kaybetmiş ve dümenini kırmış bu asrın insanına pusula olmalı, güneş gibi yeryüzünü topyekün kuşatıcı bir mana ile insanlığa arayıp bulamadığını göstermelisin! Garbın kanalizasyon çukurlarında tıkanmış kulakları, çamurlanmış basiretleri, Şarkın yüksek dağlarındaki feraset şelalerinin nuruyla açmalısın. Genç Adam! Sen Anadolu gencisin. Bu vatanın gerçek sahibisin. Apışıp kalmaya, donup duraklamaya vaktin yok! Vecd ve aşk çığırını açıp, Vatanda büyük uyanışa yol açacak fitili ateşleyecek olan yegane şahıs sensin. Çünkü sen Anadolu gencisin! Allah Allah nidalarıyla cihanı inletmiş şanlı bir milletin torunusun. Sen dünyanın umudusun. Beklenen ve artık gelmesi gereken sensin!
Anadolu genci, düşün! Bu dava İslam davası, bu sancak Allah Rasülünün sancağı… Bu yol ayaklarını kan revan içinde bırakacak kadar dikenli, bu iş ciğerini yakacak kadar çetin, bu mücadele damarlarını parça pinçik çatlatacak kadar zor. Fakat bin yıldır İslamın bayraktarlığını yaparak bu zorluğa takat getirmiş sahabe ruhlu asil bir milletin varisi sensin, dava bayraktarlığına bu asırda namzet olan da sensin. Senin ezberleme tekerlemelerden arınıp fikri bir güce sımsıkı sarılmaya ihtiyacın var. Dar bakanların vurduğu yaftalar ile aşkını kaybetme! Büyük davanın vecd ve divaneliğine, cesaret ve hamlesine malik bulunarak ömrünü fedakarlık hamuruyla yoğur. Büyük davalar büyük fedakarlıklar ister. Tek kalsan dahi sağına ve soluna bakmadan bir ordu edasıyla kararlı ol. Unutma ki, bu ruh ve bu mefkure ile tarihle nice azlar nice çoklara galip gelmiştir. “Yürüyeceğim” de, ayağını bas ve yürü. Kararlı ol ki bacakların seni taşısın. Gerekirse yardan ve serden geç, gerekirse canını tereddüt etmeden feda et. Canı veren yolunda canı vermeden içilir mi şehadet şerbeti? Elbet her kişinin harcı değildir yaşamaktan aziz olan şehadet mertebesi! Fakat sen her kişi değilsin, sen Anadolu gencisin. Senin hayatın da ölümün de davana hizmet etsin. Bu yol aşk ve iman yoludur. Bu yola imansız girmek isteyenler daha kapının eşiğine adım atmadan erirler!
Genç adam! Fikir ve davanı her daim yanlış ve çirkin göstermeye çalışan sahtekar istismarcılara aldırmadan divanesi olduğun idealin ne kadar berrak ve ne kadar gerçek olduğunu tüm kurnazlara parmak ısırtacak bir surette göster. Kabuğundan çıkmak için debelenen bir millete sahte oluşlarla sed çekilmesine razı gelme! Makine saltanatının imtiyazıyla topyekün hayata hakim görünen batıya karşı hudutsuzluk bayrağı altında kendilerini zorlamış bir memleketin hududunu tayin edemeyeceklerini ve buna teşebbüs edenlerin kalemlerinin parça parça kırılıp dağıtılacağını öğret! Hafakanlar basmış ve kafasını sağa sola vuran cemiyetin hasret kaldığı nizamı ana kaynak İslamdan aldığın feyizle mihraklandır. Bütün cihanı ve kainatı nizamlandırıcı İslamiyetin ipine sımsıkı sarıl ve elini gevşetme! Unutma, ana hazinesini ceketinin astarında kaybetmiş doğu alemine yoksun kaldığı vecdin mayasını tutturmakla mükellefsin.
Aziz Genç, Mücadele et! Büyük fikri besleyen ve onunla beslenen büyük aşk ve vecd liyaketine bürünüp, ehliyetsiz ve anlayışsız müdafaacıların kabuk ve kışır hesaplarında güme götürülen marifeti layık olduğu mevkiye eriştir. Kökümüzü kurutacak kopya metoduyla körükörüne taklit sefaletine fikir çapında bir tokat vur! Büyük bir ruh ve zaman fatihliği göstereceğimiz devrenin eşiğindeyiz. Artık gediği harikulade geçitlere çevirme vakti gelmiştir. Dem bu demdir. An bu andır. Zaaflarımızı tespit etmiş olarak, yepyeni bir ruh içinde doğmamız lazım. Nizamını kaybetmiş dünya, yeni zaman ve mekan şartları içinde yepyeni ve dipdiri bir doğuşa muhtaçtır. Dava budur, olacak olan budur! Bu dava ceplerde kaybedilmiş güneştir. İnsan cebince kaybettiğini uzaklarda arar. Yapmamız gerekenin kabuklarımızı kırmak olduğunun şuur ve iradesiyle çırpınmak ve cebimizde kaybettiğimiz güneşi gökyüzünün namütenahi derinliğine bırakmak, asırlık mahrumluğumuzun hıncıyla harekete geçmek…
Unutma, Evvela şahsını sonra bütün doğu alemini kurtarması için Türk milletine gereken yol İslamiyettir!
Aziz Genç, Olacaksın! Her türlü ahlaksızlığın, softalığın köküne kibrit suyu dökecek, bunun kurtuluş mücadelesini verecek ve derin ve gerçek mümin olmanın ölçülerini ferdlerde sulayıp yetiştirecek, ruhlara nakşedeceksin! Gerçek hürriyet hakikate esarettedir. Hakikat ve hürriyetin Allah ve Rasulünde olduğunu göstereceksin! Hakka teslimiyetten sonra dünya görüşünü kainat planında en ileri hakimiyete çıkarmak için ve insan hayatını en olgun seviyesine eriştirmek için gereken nizamı lif lif, çizgi çizgi ve nokta nokta örgüleştirmeye memursun! Mecbursun Genç adam, mükellefsin ve olacaksın. Ya ol, ya da öl!
Fatih YILDIZ
29.06.2019